23 Temmuz 2015 Perşembe

Çok Gezen Mi Bilir Çok Okuyan Mı ?

Bu durum çelişki benim için çünkü ben o okuyarak her yeri gezen, mabadı yer yüzü görmeyen ve bundan da dehşet keyif alan bir insanım. Hatta şunu diyebilirim ki bayılıyorum gezmeye, görmeye ve okumaya.
Benim kendi naçizane fikrim bence çok okuyarak çok gezen bilir.
Düşünsenize elinizde en sevdiğiniz kitap Sultanahmet'tesiniz, önce Yerebatan Sarnıcı'nı gezdiniz, sonrasında ise Gülhane'ye indiniz ve bir bardak çay söylediniz -çay içilmeden yapılan bir gezi eksik gezidir benim için- elinizdeki kitabı okumaya başladınız. Hissedeceğiniz şeyleri, yaşayacağınız bir atmosferi düşünsenize.İşte ben böyle insanlardanım, hem gezer hem kitap okurum artı bir de sevdiğim bir yemek de yediysem off o gün benden keyiflisi, benden daha on numara beş yıldız insanı olamaz. O gün -eş zamanlı olarak- okuduğum ve gezdiğim yerleri, hissettiklerimi hiç bir şekilde unutamam.
Bu nedenle bence çok okuyarak çok gezen en en çok bilir :)

Dipnot: Yerebatan Sarnıcı şu hayatta en sevdiğim nadir şeylerden biridir. Orayı hiç bir mekana veya eğlenceye değişemem, değişmem ve bir o kadar şiddetle görmenizi tavsiye ederim. :)
Dipnot 2: Yerebatan sarnıcı eski zamanlarda su depolamak için kullanılırmış. İçeri girdiğinizde asma merdiven ve köprülerle geziyorsunuz daha çok. En tabisi yerler su :)