Merhabalar,
Çok eski bir yazımda masalları sevmediğimden bahsetmiştim. Hala da aynı düşünüyorum. Kadınların aciz, ezik olup kurtarılmak için, kulübede, kulede veya üvey annesinin evinde beyaz atlı prens beklemesini sevmiyorum. Gerçekte çok güçlü olup dünyaya bir can getirebilen veya bir cana aile olabilen, hayata kafa tutabilen, işletmeler kurup iş hayatında aslanlar gibi ayakat kalabilen kadınların burada basit, kurtarılmak isteyen ve bunun için hayat kurtarıcı erkekleri beklemelerini sevmiyorum. Bence saçmalık !
Konumuza dönersek, Maleficentin ilkini izlediğimde de çok beğenmiştim, ikincini de yine aynı keyifle izledim. Kötü yada iyinin, doğru yada yanlışın göreceli olması, şartlar değiştiğinde bu kavramların da değişebileceği veya bazen görünenin arkası da olduğunu gösteren bir yapım aslında. Masalların yeniden yorumlandığı hikayeleri seviyorum. İlk filmin devamı olarak çekilmiş evet ama aynı zamanda kendi içinde özgün bir hikayesi var. İlkini izlemeyenlerin de izlerken zorlanacağını sanmıyorum. Tabi bence mutlaka birincisini de izleyin ! Ben anneliğin doğurmakla alakalı olmadığını düşünenlerdenim ve film bu konu üzerinde duruyor. Anne nedir ? Anne olmak için neler gerekli ?
Bu arada oyunculukların güzel olduğunu söylemeyeceğim siz zaten anlamışsınızdır fragmanlardan. Ben kostümlerden bahsetmek istiyorum. Çok ama çok iyilerdi ! Hepsi birbirinden orijinal ve izlenesi idi. Bayıldım hepsine.
Ben çok severek izledim. Son ana kadar sıkılmadan izleyebilirsiniz bence :)
İZLEYİN ! İZLETTİRİN :)
23 Nisan 2020 Perşembe
22 Nisan 2020 Çarşamba
Be Melodramatic / Dizi Yorumu
Merhabalar,
Süper bir dizi ile geldim bugün. İzlerken o kadar eğlendim ve kahkaha attım ki anlatamam.
Diziyi bir süredir ara ara görüyordum ama eğlenceli değil gibi geliyordu. Ne izleyeyim diye düşünürken bir gönderide üç tane kadının 30 yaşlarını anlatıyor yazdığını görünce şans vermeye kadar verdim ve boom ! Dizi dehşetül vahşet güzel çıktı ! 30 yaşına çok az kalan bana kalırsa sırf aşağıdaki gibi sahneler için izlenmeli !
Neyse her zaman ki gibi önce konusu sonra fikirlerim şeklinde ilerleyeceğim ve hatta çok sevdiğim için bir kaç tane replik bile ekledim düşünün artık. Dizi 30lu yaşlarına gelmiş 3 kadının hayatını, yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını çok gerçekçi ve eğlenceli bir dille yansıtıyor. Başrol erkek ve kadından ziyade herkes hem başrol hem değil. Dizi olayları senarist bir karakter üzerinden yansıtıyor, siz onun üzerinden izliyorsunuz genellikle. Oyunculuklar çok iyiydi, hepsini beğendim diyebilirim ve açıkçası ters köşeler de çok yerindeydi, abartarak gerçeklikten uzaklaştırılmamıştı. Konusu için söylenecek çok bir şey yok, dahasında ne söylersem spoiler !
Kendi fikrime gelirsem de çok ama çok beğendim. Her yere yazasım var izleyin diye. O kadar eğlendim ki ilk başladığım gün peş peşe 11 bölüm izlemişim düşünün artık. Yalnız izlemeden önce bir kaç ayrıntı paylaşacağım ona göre izleyin,
Yukarıdaki noktalar size uygun ise mutlaka izleyin ! Bayıldım ben ! Dizi kaymak gibi !
Süper bir dizi ile geldim bugün. İzlerken o kadar eğlendim ve kahkaha attım ki anlatamam.
Diziyi bir süredir ara ara görüyordum ama eğlenceli değil gibi geliyordu. Ne izleyeyim diye düşünürken bir gönderide üç tane kadının 30 yaşlarını anlatıyor yazdığını görünce şans vermeye kadar verdim ve boom ! Dizi dehşetül vahşet güzel çıktı ! 30 yaşına çok az kalan bana kalırsa sırf aşağıdaki gibi sahneler için izlenmeli !
Neyse her zaman ki gibi önce konusu sonra fikirlerim şeklinde ilerleyeceğim ve hatta çok sevdiğim için bir kaç tane replik bile ekledim düşünün artık. Dizi 30lu yaşlarına gelmiş 3 kadının hayatını, yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını çok gerçekçi ve eğlenceli bir dille yansıtıyor. Başrol erkek ve kadından ziyade herkes hem başrol hem değil. Dizi olayları senarist bir karakter üzerinden yansıtıyor, siz onun üzerinden izliyorsunuz genellikle. Oyunculuklar çok iyiydi, hepsini beğendim diyebilirim ve açıkçası ters köşeler de çok yerindeydi, abartarak gerçeklikten uzaklaştırılmamıştı. Konusu için söylenecek çok bir şey yok, dahasında ne söylersem spoiler !
![]() |
Dizi de çok güzel sahneler vardı ! |
Kendi fikrime gelirsem de çok ama çok beğendim. Her yere yazasım var izleyin diye. O kadar eğlendim ki ilk başladığım gün peş peşe 11 bölüm izlemişim düşünün artık. Yalnız izlemeden önce bir kaç ayrıntı paylaşacağım ona göre izleyin,
Dizi 25 üstüne daha çok hitap ediyor, diyaloglar bu yönde ilerliyor.
Romantizm ararsan çok az sahne var, eğlencesi daha ağır basan bir diziydi.
Yakışıklı erkekler, öldürücü kadınlar yerine daha gerçekçi ve insani karakterler vardı.
16 Nisan 2020 Perşembe
Arsenal Military Academy / Dizi Yorumu
Merhabalar,
Biliyorsunuz ki karantina insana her şey yaptırıyor :) Normalde pek Çin dizisi izlemiyorum. Hem çok uzunlar hem de genelde dizi tarzları bana hitap etmiyor. Son zamanlarda özellikle sosyal medyada çok fazla ismi geçen bir dizi var, Arsenal Military Academy. Ara ara görmeme rağmen Çin dizisi diye es geçmiştim ama madem ki karantinadayım çeşitlilik iyidir diye düşünüp bir şans verdim ve izledim.
İlk önce diziden bahsedeyim size. Dizinin konusu adından da anlaşılacağı üzeri askeri akademi öğrencilerinin yaşadıklarını anlatıyor.Asya dizilerine az da olsa ilginiz varsa en az 10 tane erkek kılığına girmiş kız temalı yapım görürsünüz. Açıkçası hiç şaşmaz ve bingo, dizide akademiye erkek kılığında girmiş bir kızımız var ve tabisi olaylar onun etrafında gelişiyor. Günbegün olaylar yaşandıkça öğrencilerin hayattaki değişimlerini izliyorsunuz ve tabisi yanında mis gibi bir naif aşkla beraber. Daha ne olsun ! Konusundan daha fazla bahsedersem spoiler olacak gerek yok, yeterli bu kadar !
Kendi fikrimi belirtirsem şayet, ben diziyi sevdim. Oyunculuklar güzel, dizi eğlenceliydi. Buraya kadar tamam ama şöyle bir durum var, dizi de gereksiz muhabbetler inanılmaz fazlaydı. Sık sık ilerlettim buralarda. Bence sebebi de şu, konu kısa ama dizi tam tamına 48 bölüm ve her bölüm yaklaşık 35 dakika ! Daha kısa olsaymış efsane olabilirmiş. Bu kısımları göz ardı edebilirseniz eğer dizi çok güzeldi, izleyebilirsiniz. Karantina günlerinde gülmek güzel gelir.
Birincisi, dizide ki ikinci kadın efsane tatlı ve güçlüydü. Ayakları yere basan, kendini narsistik derecede seven, mesleğinde tuttuğunu koparan bir kadındı ! Bayılıyorum böyle kadınlara :)
Biliyorsunuz ki karantina insana her şey yaptırıyor :) Normalde pek Çin dizisi izlemiyorum. Hem çok uzunlar hem de genelde dizi tarzları bana hitap etmiyor. Son zamanlarda özellikle sosyal medyada çok fazla ismi geçen bir dizi var, Arsenal Military Academy. Ara ara görmeme rağmen Çin dizisi diye es geçmiştim ama madem ki karantinadayım çeşitlilik iyidir diye düşünüp bir şans verdim ve izledim.
İlk önce diziden bahsedeyim size. Dizinin konusu adından da anlaşılacağı üzeri askeri akademi öğrencilerinin yaşadıklarını anlatıyor.Asya dizilerine az da olsa ilginiz varsa en az 10 tane erkek kılığına girmiş kız temalı yapım görürsünüz. Açıkçası hiç şaşmaz ve bingo, dizide akademiye erkek kılığında girmiş bir kızımız var ve tabisi olaylar onun etrafında gelişiyor. Günbegün olaylar yaşandıkça öğrencilerin hayattaki değişimlerini izliyorsunuz ve tabisi yanında mis gibi bir naif aşkla beraber. Daha ne olsun ! Konusundan daha fazla bahsedersem spoiler olacak gerek yok, yeterli bu kadar !
Kendi fikrimi belirtirsem şayet, ben diziyi sevdim. Oyunculuklar güzel, dizi eğlenceliydi. Buraya kadar tamam ama şöyle bir durum var, dizi de gereksiz muhabbetler inanılmaz fazlaydı. Sık sık ilerlettim buralarda. Bence sebebi de şu, konu kısa ama dizi tam tamına 48 bölüm ve her bölüm yaklaşık 35 dakika ! Daha kısa olsaymış efsane olabilirmiş. Bu kısımları göz ardı edebilirseniz eğer dizi çok güzeldi, izleyebilirsiniz. Karantina günlerinde gülmek güzel gelir.
Burada iki karakterden özellikle bahsetmek istiyorum.

İkincisi ise bu kadına aşık adam ! O kadar sakin ve naif seviyordu ki kadını severken bırakabildi. Açıkçası sırf bu ikisi için bile iyi ki izledim diyebilirim !
15 Nisan 2020 Çarşamba
Aşkımız Eski Bir Roman /Kitap Yorumu
Merhabalar,
Bir süre önce bitirdiğim ama anca yazma fırsatı bulduğum Ahmet Ümit kitabımdan bahsedip kaçacağım.
Kitap klasik Nevzat komiser ve saz arkadaşları etrafında geçiyor. Bu sefer kitapta 3 ayrı öykü var.
Gördüğünüz gibi hepsi birbirinden şahsına münhasır. Okurken akıp gidiyor elinizde kitap, ben tek günde bitirdim. Durağanlık yok, merakı çok yüksekte tutuyor. Zaten Nevzat komiseri bilmeyen mi kaldı ! Ben sevdim, ben Ahmet Ümit'i hep severim. :)
Bence polisiye seviyorsanız okumalısınız.
Hadin kaçtım ben :)
Bir süre önce bitirdiğim ama anca yazma fırsatı bulduğum Ahmet Ümit kitabımdan bahsedip kaçacağım.
Kitap klasik Nevzat komiser ve saz arkadaşları etrafında geçiyor. Bu sefer kitapta 3 ayrı öykü var.
- Edebiyat karakterlerini evimize, hayatımıza kadar getiren ve onları seven bir karakterimiz,
- Kimsenin umursamadığı ama hayatta yaşamaya çalışan ve bunu yaparken rahat etmek isteyen bir overlokçu kızımız,
- Aşkın her koşulda ve durumda adeta kaldırımda açan bir çiçek gibi kendi yolunu bulacağını gösteren bir rus hikayemiz var.
Gördüğünüz gibi hepsi birbirinden şahsına münhasır. Okurken akıp gidiyor elinizde kitap, ben tek günde bitirdim. Durağanlık yok, merakı çok yüksekte tutuyor. Zaten Nevzat komiseri bilmeyen mi kaldı ! Ben sevdim, ben Ahmet Ümit'i hep severim. :)
Bence polisiye seviyorsanız okumalısınız.
Hadin kaçtım ben :)
9 Nisan 2020 Perşembe
Search WWW / Dizi Yorumu
Merhabalar,
Yeni bitirdiğim -malum karantina dönemi- efsane bir diziyi anlatacağım size. Daha sonra anlatmak istediğim kitaplar da var ama önce bunu yazmak istedim keza çok iyiydi !
Sosyal platformlarda gezerken sık sık bu dizinin ismini ve casplerini görmüştüm ama fırsat bulup izleyememiştim. Hatta şöyle bir şey anlatayım size; ben izlemek istediğim dizileri ekran görüntüsü alır telefonumda o şekilde saklarım ve bu dizinin en az üç ayrı zamanda alınmış ekran görüntüsü var :) Düşünün artık kaç kere görüp izlemeye karar vermişim.

Öncelikle dizimizi kısaca anlatayım. Dizi de 3 tane çok ama çok iyi kadın karakter var. Üçü de birbirinden şahsına münhasır. Hepsinin ayrı hikayesi, dönüşüm süreci ve tabi bu süreçte yaşadıkları sancılar var. Bu süreçleri o kadar iyi yansıtmışlar ki özellikle iş hayatında, kendimden bir şeyler bulduğum çok nokta oldu. Eminim diziyi izleyen bir çok kadın 'aaa evet ben de yaşadım bunu, benim başıma da geldi' diyecektir. Kadın her yerde kadın :) Neyse, dizi de iki tane büyük ana işletme var; Unicon ve Barro. Kadınlardan ikisi Unicon da bir tanesi de Barroda çalışıyor ve bu kurumlar arasında çok ciddi bir rekabet var. İlk bölüm çalışmanın sınırları neler, iş için ne kadar ileri gidelebilir, işte ahlak ve etik gibi konular üzerinde durarak başlıyor. Sonrasında işin içine aşk ve aile kavramları da girince bir bakıyorsunuz kendinizi 5. bölümü izlerken buluyorsunuz. Net ! Oyuncuları anlatmayacağım malum kalabalıklar ama hepsi çok iyi !
Kendi fikrime gelecek olursam şayet, dizi inanılmaz güzel ve sürükleyici. Kadınlar güçlü ve dik başlı ! En sevdiğim :) Kariyerleri olan, kendilerini seven, ne istediğini bilen ve istediklerini alan kadınlardı. Tabi başlarda zorlananlar, mecburiyetler nedeniyle olmadık karar verenler oldu ama sonrasını siz izleyin artık. Spoiler veresim geliyor yoksa :)
Benim gibi çocuklara anlatılan, kadınların oturup kurtarılmayı beklediği masalları dahi sevmeyen bir insan için çok iyi bir diziydi. Başlarken bu kadar gülüp eğleneceğimi sanmıyordum, yanılmışım ! İzleyin, izlettirin !
Yeni bitirdiğim -malum karantina dönemi- efsane bir diziyi anlatacağım size. Daha sonra anlatmak istediğim kitaplar da var ama önce bunu yazmak istedim keza çok iyiydi !
Sosyal platformlarda gezerken sık sık bu dizinin ismini ve casplerini görmüştüm ama fırsat bulup izleyememiştim. Hatta şöyle bir şey anlatayım size; ben izlemek istediğim dizileri ekran görüntüsü alır telefonumda o şekilde saklarım ve bu dizinin en az üç ayrı zamanda alınmış ekran görüntüsü var :) Düşünün artık kaç kere görüp izlemeye karar vermişim.

Öncelikle dizimizi kısaca anlatayım. Dizi de 3 tane çok ama çok iyi kadın karakter var. Üçü de birbirinden şahsına münhasır. Hepsinin ayrı hikayesi, dönüşüm süreci ve tabi bu süreçte yaşadıkları sancılar var. Bu süreçleri o kadar iyi yansıtmışlar ki özellikle iş hayatında, kendimden bir şeyler bulduğum çok nokta oldu. Eminim diziyi izleyen bir çok kadın 'aaa evet ben de yaşadım bunu, benim başıma da geldi' diyecektir. Kadın her yerde kadın :) Neyse, dizi de iki tane büyük ana işletme var; Unicon ve Barro. Kadınlardan ikisi Unicon da bir tanesi de Barroda çalışıyor ve bu kurumlar arasında çok ciddi bir rekabet var. İlk bölüm çalışmanın sınırları neler, iş için ne kadar ileri gidelebilir, işte ahlak ve etik gibi konular üzerinde durarak başlıyor. Sonrasında işin içine aşk ve aile kavramları da girince bir bakıyorsunuz kendinizi 5. bölümü izlerken buluyorsunuz. Net ! Oyuncuları anlatmayacağım malum kalabalıklar ama hepsi çok iyi !
Kendi fikrime gelecek olursam şayet, dizi inanılmaz güzel ve sürükleyici. Kadınlar güçlü ve dik başlı ! En sevdiğim :) Kariyerleri olan, kendilerini seven, ne istediğini bilen ve istediklerini alan kadınlardı. Tabi başlarda zorlananlar, mecburiyetler nedeniyle olmadık karar verenler oldu ama sonrasını siz izleyin artık. Spoiler veresim geliyor yoksa :)
Benim gibi çocuklara anlatılan, kadınların oturup kurtarılmayı beklediği masalları dahi sevmeyen bir insan için çok iyi bir diziydi. Başlarken bu kadar gülüp eğleneceğimi sanmıyordum, yanılmışım ! İzleyin, izlettirin !
4 Nisan 2020 Cumartesi
Forest / Dizi Yorumu
Merhabalar,
Yeni bitirdim, anlatayım.
Dizide ki başrollerden ikisini de daha önce izledim. Kadın oyuncuyla pek ilgilenmesem de erkek başrolü seviyorum, o yüzden başladım. Neyse anlatıyorum gençler !
Konusu öncelikle, bir doktor ve hırslı bir iş insanımız var. Tabi ki ortada çeşitli travmalar var, biliyorsunuz Kore dizilerinde travma olmazsa olmaz :) Bu iki insanın yolu bir ormanda kesişiyor ve konu oradan başlıyor. Tüm süreç orman ve etrafında gelişiyor. Forest ismi de tahmin edeceğiniz gibi buradan geliyor. Adamın; soğuk, huysuz, bencil, kadının sıcak kanlı, hafif huysuz, ayakları yere basan, tatlı olduğu dizilerden. Geçmişlerini öğrendikçe durumların değiştiği ve bu sürede birbirlerini daha iyi tanıdıklarını söyleyebiliriz.
Kendi yorumuma gelirsek şayet, dizi güzel başladı. Sardı beni peş peşe izledim. Hatta diziye başladığımda daha yarısına yeni gelmişti, yani dizi bitmeden başladım. Bir noktaya kadar tempo güzel ama sonlara doğru bir kaç bölümde düşüyor gibi olurken son anda geri topluyorlar. O yüzden tempo olayı ortalamanın bir tık üstünde. Bence en önemli sorunu dizinin, çok ama çok sıkıcı iş konuşmalarına boğulmuş olması olduğunu söyleyebilirim. Bazı noktalarda iş konuşmalarını atladığımı bile söyleyebilirim, siz düşünün artık.
Bir de şunu eklemek isterim ki dizinin başında beklediğim sırlar sonuna geldiğinde dahi tam çözülmedi. Beklediğim bir çok cevap askıda kaldı, daha iyi olabilirdi.
Bence boş anında izlenebilir ama izlenmedi şart mı ? bence değil ! Ehh bir diziydi.
Yeni bitirdim, anlatayım.
Dizide ki başrollerden ikisini de daha önce izledim. Kadın oyuncuyla pek ilgilenmesem de erkek başrolü seviyorum, o yüzden başladım. Neyse anlatıyorum gençler !
Konusu öncelikle, bir doktor ve hırslı bir iş insanımız var. Tabi ki ortada çeşitli travmalar var, biliyorsunuz Kore dizilerinde travma olmazsa olmaz :) Bu iki insanın yolu bir ormanda kesişiyor ve konu oradan başlıyor. Tüm süreç orman ve etrafında gelişiyor. Forest ismi de tahmin edeceğiniz gibi buradan geliyor. Adamın; soğuk, huysuz, bencil, kadının sıcak kanlı, hafif huysuz, ayakları yere basan, tatlı olduğu dizilerden. Geçmişlerini öğrendikçe durumların değiştiği ve bu sürede birbirlerini daha iyi tanıdıklarını söyleyebiliriz.
Kendi yorumuma gelirsek şayet, dizi güzel başladı. Sardı beni peş peşe izledim. Hatta diziye başladığımda daha yarısına yeni gelmişti, yani dizi bitmeden başladım. Bir noktaya kadar tempo güzel ama sonlara doğru bir kaç bölümde düşüyor gibi olurken son anda geri topluyorlar. O yüzden tempo olayı ortalamanın bir tık üstünde. Bence en önemli sorunu dizinin, çok ama çok sıkıcı iş konuşmalarına boğulmuş olması olduğunu söyleyebilirim. Bazı noktalarda iş konuşmalarını atladığımı bile söyleyebilirim, siz düşünün artık.
Bir de şunu eklemek isterim ki dizinin başında beklediğim sırlar sonuna geldiğinde dahi tam çözülmedi. Beklediğim bir çok cevap askıda kaldı, daha iyi olabilirdi.
Bence boş anında izlenebilir ama izlenmedi şart mı ? bence değil ! Ehh bir diziydi.
1 Nisan 2020 Çarşamba
Bir Öğrenci Değişim Programı : Farabi
Merhabalar,
Bugün size kendimin de deneyimlediği bir programdan bahsetmek istiyorum. Belki aklında soru işaretleri olan birisi varsa fikir edinir ve gerçekleştirmek ister. Açıkçası çok sevinirim, bence herkes sürekli bir değişim halinde olmalı.
Ben üniversite dönemim de bir yıl, kendi okuluma sekiz saat uzaklıkta ki bir şehre ve okula Farabi yaptım. Farabi yapmak ne demek önce size onu açıklayayım. Farabi öğrencilere bir veya iki dönem boyunca kendi okuluyla aynı veya yakın dersler verilen, okuduğu okul ile anlaşmalı başka bir okula gitme şansı tanıyan bir öğrenci değişim programı.
Öncelikle, kendi okulunuzun farabi kapsamında anlaşmalı olduğu diğer okulların listesine bakın ve hangi okula gitmek istediğinize karar verin. Karar aşamasından sonra seçtiğiniz kurumun ders içeriklerine ve bu derslerin kredi notlarına bakın. Kredi notları ne kadar yakın ise istediğiniz kuruma gitme şansınız o kadar yüksek çünkü özellikle zorunlu dersler olmak üzere eğer kredi notlarında fazla farklar var ise yüksek ihtimal kendi okulunuz veya karşı taraf kabul etmeyecektir. Devlet veya özel okul olması fark etmez. Önemli olan kendi okulunuz ile diğer okulun kendi arasında anlaşma olmasıdır.
Buraya kadar sorun yoksa gitmek istenilen okul için gerekli evraklar toplandıktan sonra -bunun için okulunuzdaki değişim öğrencileriyle ilgilenen departmanla mutlaka görüşmelisiniz, önemli- başvurunuzu okulunuz vasıtasıyla yapıyorsunuz. Burada önemli bir nokta var ortalamanız 2.50 olmak zorundadır, değilse başvuru yapamıyorsunuz. Gitmek istenilen kurum kontenjanına ve başvuruların ortalamasına göre değerlendirme yapıyor ve yeterli bulursa kabul ediyor.
Bundan sonra protokol süreci başlıyor. Kendi derslerinizle karşı okulun dersleri için denklik oluşturmanız gerek. Yani normalde almanız gereken derslerinizin karşı okuldaki karşılıklarını bulmalı ve liste oluşturmalısınız. Bu denklik listeleri okulunuzun farabi evrak listesinde var, oradan indirip ona uygun oluşturmanız gerek. İkinci basamak evraklarınızı teslim ettiğiniz de okulunuz diğer okulla tekrar iletişime geçiyor ve evraklarınız ikinci bir değerlendirmeye giriyor. Son sürece kadar işlemleriniz sürekli onaya giriyor ve herhangi bir noktada okulunuz uygun görmez ise kabul edilmenize rağmen gidemeyebilirsiniz, unutmayın.
Denklik süreci de bittikten sonra sorun yok. Gidiyorsunuzdur ama sürekli takipte olun. Benim okulum evraklarımı erkenden göndermesine rağmen diğer okul neredeyse finallere kadar aktif olarak derslere ve sınavlara girdiğimi kendi okuluma bildirmemişti. Nedeni için aradığımda bir aksilik olduğunu ve evrakları tüm okullara gecikmeli göndermek zorunda kaldıklarını belirtmişlerdi. Bir de şöyle bir durum olabiliyor, siz öncesinde denklik oluşturmanıza rağmen dersler değişebiliyor veya hiç açılmayabiliyor. Böyle durumlarda farklı fakültelerden aynı dersi alabiliyorsunuz, sorun olmuyor. Benim bir dersim de bu problemi yaşamıştım ama dersi iktisat fakültesinde bulup kayıt olmuştum.
Son olarak Farabi yaparken gittiğiniz okuldan kendi dersleriniz 4 sınıftan da alabilirsiniz. Yani siz 3 sınıf için gittiniz. Derslerinizden biri 1. sınıfta diğeri 2. sınıfta veya 4. sınıfta olabilir, 3. sınıfta olması gerekmez. Yukarıda da bahsettiğim gibi aynı fakültede olmak zorunda değil.
Genel olarak Farabi için önemli noktaları belirttim. Merak ettiğiniz bir şey olursa yorum yazarsanız yardımcı olurum. Buraya kadar okuduysanız güzel bir bilgiyi hak ettiniz :) Farabi yaparken 4 ay hibe burs alırsınız. :) Bir de bazı doğuda ki üniversiteler için süre 8 ay olabiliyor ama onun için okulunuzla görüşmeniz gerek ! Kolay gelsin :)
Bugün size kendimin de deneyimlediği bir programdan bahsetmek istiyorum. Belki aklında soru işaretleri olan birisi varsa fikir edinir ve gerçekleştirmek ister. Açıkçası çok sevinirim, bence herkes sürekli bir değişim halinde olmalı.
Ben üniversite dönemim de bir yıl, kendi okuluma sekiz saat uzaklıkta ki bir şehre ve okula Farabi yaptım. Farabi yapmak ne demek önce size onu açıklayayım. Farabi öğrencilere bir veya iki dönem boyunca kendi okuluyla aynı veya yakın dersler verilen, okuduğu okul ile anlaşmalı başka bir okula gitme şansı tanıyan bir öğrenci değişim programı.
Öncelikle, kendi okulunuzun farabi kapsamında anlaşmalı olduğu diğer okulların listesine bakın ve hangi okula gitmek istediğinize karar verin. Karar aşamasından sonra seçtiğiniz kurumun ders içeriklerine ve bu derslerin kredi notlarına bakın. Kredi notları ne kadar yakın ise istediğiniz kuruma gitme şansınız o kadar yüksek çünkü özellikle zorunlu dersler olmak üzere eğer kredi notlarında fazla farklar var ise yüksek ihtimal kendi okulunuz veya karşı taraf kabul etmeyecektir. Devlet veya özel okul olması fark etmez. Önemli olan kendi okulunuz ile diğer okulun kendi arasında anlaşma olmasıdır.
Buraya kadar sorun yoksa gitmek istenilen okul için gerekli evraklar toplandıktan sonra -bunun için okulunuzdaki değişim öğrencileriyle ilgilenen departmanla mutlaka görüşmelisiniz, önemli- başvurunuzu okulunuz vasıtasıyla yapıyorsunuz. Burada önemli bir nokta var ortalamanız 2.50 olmak zorundadır, değilse başvuru yapamıyorsunuz. Gitmek istenilen kurum kontenjanına ve başvuruların ortalamasına göre değerlendirme yapıyor ve yeterli bulursa kabul ediyor.
Bundan sonra protokol süreci başlıyor. Kendi derslerinizle karşı okulun dersleri için denklik oluşturmanız gerek. Yani normalde almanız gereken derslerinizin karşı okuldaki karşılıklarını bulmalı ve liste oluşturmalısınız. Bu denklik listeleri okulunuzun farabi evrak listesinde var, oradan indirip ona uygun oluşturmanız gerek. İkinci basamak evraklarınızı teslim ettiğiniz de okulunuz diğer okulla tekrar iletişime geçiyor ve evraklarınız ikinci bir değerlendirmeye giriyor. Son sürece kadar işlemleriniz sürekli onaya giriyor ve herhangi bir noktada okulunuz uygun görmez ise kabul edilmenize rağmen gidemeyebilirsiniz, unutmayın.
Denklik süreci de bittikten sonra sorun yok. Gidiyorsunuzdur ama sürekli takipte olun. Benim okulum evraklarımı erkenden göndermesine rağmen diğer okul neredeyse finallere kadar aktif olarak derslere ve sınavlara girdiğimi kendi okuluma bildirmemişti. Nedeni için aradığımda bir aksilik olduğunu ve evrakları tüm okullara gecikmeli göndermek zorunda kaldıklarını belirtmişlerdi. Bir de şöyle bir durum olabiliyor, siz öncesinde denklik oluşturmanıza rağmen dersler değişebiliyor veya hiç açılmayabiliyor. Böyle durumlarda farklı fakültelerden aynı dersi alabiliyorsunuz, sorun olmuyor. Benim bir dersim de bu problemi yaşamıştım ama dersi iktisat fakültesinde bulup kayıt olmuştum.
Son olarak Farabi yaparken gittiğiniz okuldan kendi dersleriniz 4 sınıftan da alabilirsiniz. Yani siz 3 sınıf için gittiniz. Derslerinizden biri 1. sınıfta diğeri 2. sınıfta veya 4. sınıfta olabilir, 3. sınıfta olması gerekmez. Yukarıda da bahsettiğim gibi aynı fakültede olmak zorunda değil.
Genel olarak Farabi için önemli noktaları belirttim. Merak ettiğiniz bir şey olursa yorum yazarsanız yardımcı olurum. Buraya kadar okuduysanız güzel bir bilgiyi hak ettiniz :) Farabi yaparken 4 ay hibe burs alırsınız. :) Bir de bazı doğuda ki üniversiteler için süre 8 ay olabiliyor ama onun için okulunuzla görüşmeniz gerek ! Kolay gelsin :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)