Merhabalar, ben geldim.
Uzun zaman önce okuyup da yazısını yeni yazma fırsatı bulduğum bir kitaptan bahsedeceğim.
Kitabın adı İyi Kalpli Erendira, yazarı Gabriel Garcia Marquez.
Aslında kitap ilk Nobel Edebiyat Ödülü almış olduğu için dikkatimi çekti. Sonrasında ise yazarını sevdiğim için aldım içeriğine bakmadan.
Peki pişman mıyım ?
Bilmiyorum açıkçası. Çünküsü şöyle ben öyküleri çok sevmem diyebilirim. Çok iyi olması ve konusunun beni sarması gerek. Anladığınız üzere kitap içerisinde öyküler barındırıyor.Fena değildi diyebilirim ben için öyküler ama sanırım beklentimi yüksek tutmuş olmamdan kaynaklı bu hayal kırıklığım. En sevdiğim ise kitaba da ismini veren son öykümüz Erendira. Acımasız anneannesinin yaptıklarına katlanan Erendira.
Fikrime gelirsek de, düşününce son öykü için yine de okunmalı bence ama şunu diyebilirim ki eğer öykü seviyorsanız tamam lakin öyküyle pek aram yok diyorsanız beklentinizi yüksek tutmayın zira beğenmeme ihtimaliniz yüksek.
Okuyun bir şey kazanırsınız diyemem ama kaybetmeyeceğinizi garanti edebilirim :)
25 Nisan 2016 Pazartesi
15 Nisan 2016 Cuma
The Godfather : Ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım .
Merhabalar, ben geldim.
Bugün size yakın tarihte izleme fırsatı bulabildiğim ama aslında çok uzun zaman önce izlemem gerekirdi diye düşündüğüm bir filmden bahsedeceğim.
Filmin ismi The Godfather. Mario Puzo'nun aynı adlı romanından uyarlama olan bu filmi herkes bilir, ama ismini ama müziğini ama posterini ama kendisini. Replikleri, hareketleri defalarca tekrar edilmiş, ezberlenilmiş olan filmin yapım yılı 1973, anlayacağınız üstünden çeyrek asırdan fazla zaman geçmiş. Yine de günümüzün en bilinen ve beğenilen yapımlarndan. Başrollerinde , Marlon Brando ve Al Pacino oynamaktadır.
Konusuna gelirsek, film Amerika da yaşayan bir İtalyan mafya ailesini anlatmakta. İsmin de anladığınız üzere mevzu bahsi geçen bir mafya babası var ortada. Yalnız bu mafya babası biraz farklı, nasıl anlatsam size biraz fazla insani ayrıca çok da zeki. İnsanlara yardım ederek kendine iyilik borçlandırıyor ve sonrasında işlerini bu iyiliklerin geri ödemesini isteyerek yönlendiriyor. Ve tabi bunları yaparken, öyle aman aman dehşet şeyler bekliyorsunuz ama hiç de öle değil. Evet ölen insanlar, çatışmalar, suikastlar söz konusu ama ben daha çok adilikler, ihanetler, işkenceler bekliyordum. Babanın ailesine duyduğu sevgiye bayıldım. İzlerken çok keyif aldım.
Sözü uzatmadan şöyle diyelim, nette de biraz araştırma yaparsanız filmin yıllarca bir çok ağırlığı olan listede ilk üçü oynadığını ve hala oynamakta olduğunu öğrenebilirsiniz. Ve en tabi Oscar ödüllerinin olduğunu da...
İzleyin, izlettirin demek istiyorum ama son not olarak da film yavaş bir tempoda devam ediyor. İzlerken ağır gelebilir, Narsist uyarmadı demeyin :)
Not: Filmin 2 devam filmi daha var. En kısa süre de onları da izleyip, yazacağım.
Bugün size yakın tarihte izleme fırsatı bulabildiğim ama aslında çok uzun zaman önce izlemem gerekirdi diye düşündüğüm bir filmden bahsedeceğim.
Konusuna gelirsek, film Amerika da yaşayan bir İtalyan mafya ailesini anlatmakta. İsmin de anladığınız üzere mevzu bahsi geçen bir mafya babası var ortada. Yalnız bu mafya babası biraz farklı, nasıl anlatsam size biraz fazla insani ayrıca çok da zeki. İnsanlara yardım ederek kendine iyilik borçlandırıyor ve sonrasında işlerini bu iyiliklerin geri ödemesini isteyerek yönlendiriyor. Ve tabi bunları yaparken, öyle aman aman dehşet şeyler bekliyorsunuz ama hiç de öle değil. Evet ölen insanlar, çatışmalar, suikastlar söz konusu ama ben daha çok adilikler, ihanetler, işkenceler bekliyordum. Babanın ailesine duyduğu sevgiye bayıldım. İzlerken çok keyif aldım.
Marlon Brando, film çekimleri esnasında -filmi izlerseniz anlarsınız- kullandığı ses tonunu oluşturabilmek için çekimler boyunca ağzında pamuk ile konuşmuş :) Süper adam ya, bayılıyorum.
Sözü uzatmadan şöyle diyelim, nette de biraz araştırma yaparsanız filmin yıllarca bir çok ağırlığı olan listede ilk üçü oynadığını ve hala oynamakta olduğunu öğrenebilirsiniz. Ve en tabi Oscar ödüllerinin olduğunu da...
İzleyin, izlettirin demek istiyorum ama son not olarak da film yavaş bir tempoda devam ediyor. İzlerken ağır gelebilir, Narsist uyarmadı demeyin :)
Not: Filmin 2 devam filmi daha var. En kısa süre de onları da izleyip, yazacağım.
2 Nisan 2016 Cumartesi
Okuyucu Değerlendirmesi : Gecenin Hakimleri
Merhabalar, ben geldim.
Geldim ama nasıl ? Çok hastayım gençler, uyudum uyandım hasta olmuşum :( Neyse...
Geldim ama nasıl ? Çok hastayım gençler, uyudum uyandım hasta olmuşum :( Neyse...
Geçen bir arkadaşıma davet edilmiştim. Gece onda kalırken kendiminkini almayı unuttuğum için arkadaşımdan kitap istedim. Bana bir kitap verdi ve "konusunun vampirler olduğunu biliyorum sadece bende okumadım daha" dedi. Bu kadar bilgiyle başladım okumaya. O gece bitti kitap ki zaten 300 sayfa pek kalın değil. Kitabın ismi Gecenin Hakimleri, yazarı ise J. R. Rain.
Fikrime gelirsek;
Ben kitabı beğenebilirdim çünkü neden; konusu vampir ve türevleri olan filmleri de kitapları da normalde severim. Kitaba dönersek, konusu evli ve iki çocuk sahibi bir kadın olan Samantha Moon'un vampir oluşu ve değişen hayatını konu alıyor yani gayet ilgi çekici ve güzel. Ama gel gelelim ki şöyle bir şey var, kitap öyle havadan ve sudan gidip yine aynı kayıtsızlıkla bitti.Muhtemelen devam kitabını çıkaracaklar o yüzden belki bu denli yarım bitirdiler ama çok kötüydü ya !!
Eğer ki güzel ve akıcı bir dili olsaydı ve bu kadar yüzeysel olmasaydı çok severdim / severdiniz !! Lakin diyebileceğim şu, kitabı okumak yerine konusu vampirizm olan her hangi bir diziyi açın ve bir bölümünü izleyin. Size uyandırdığı his bu ! Kim bu, kim bunlar, ne yapıyorlar, neden yapıyorlar, nereye gittiler, neden oldu, nasıl yani gibi trilyon tane soruyla baş başa kalmaktan ve vaktinizin boşa gittiğini hissettirmekten başka yaptığı bir şey yok.
Haa şunu da söyleyeyim devam kitabı çıkarsa okurum çünkü başta da söylediğim gibi konusu çok farklı ve belki devamında yazar toparlar durumu ümidim var. Okumayanlar okumasınlar !! Ne gerek var !!
Fikrime gelirsek;
Ben kitabı beğenebilirdim çünkü neden; konusu vampir ve türevleri olan filmleri de kitapları da normalde severim. Kitaba dönersek, konusu evli ve iki çocuk sahibi bir kadın olan Samantha Moon'un vampir oluşu ve değişen hayatını konu alıyor yani gayet ilgi çekici ve güzel. Ama gel gelelim ki şöyle bir şey var, kitap öyle havadan ve sudan gidip yine aynı kayıtsızlıkla bitti.Muhtemelen devam kitabını çıkaracaklar o yüzden belki bu denli yarım bitirdiler ama çok kötüydü ya !!
Eğer ki güzel ve akıcı bir dili olsaydı ve bu kadar yüzeysel olmasaydı çok severdim / severdiniz !! Lakin diyebileceğim şu, kitabı okumak yerine konusu vampirizm olan her hangi bir diziyi açın ve bir bölümünü izleyin. Size uyandırdığı his bu ! Kim bu, kim bunlar, ne yapıyorlar, neden yapıyorlar, nereye gittiler, neden oldu, nasıl yani gibi trilyon tane soruyla baş başa kalmaktan ve vaktinizin boşa gittiğini hissettirmekten başka yaptığı bir şey yok.
Haa şunu da söyleyeyim devam kitabı çıkarsa okurum çünkü başta da söylediğim gibi konusu çok farklı ve belki devamında yazar toparlar durumu ümidim var. Okumayanlar okumasınlar !! Ne gerek var !!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)