26 Mart 2016 Cumartesi

Kore Dizisi : Discovery Of Romance "Kim hatalı ise o öpsün !!"

Merhabalar, ben geldim.

Yine bir dizi anlatacağım. Bugünlerde birden fazla diziyi aynı zaman diliminde izliyorum. Tek dizi izlerken sıkılıyorum :( Birden fazla olunca hepsinden bir iki bölüm izlediğim için darlanmıyorum en azından. Son zamanlarda durum böyle :)

Bunun eksi yönü de artı yönü de yok değil. Eksisi her dizinin bitişi uzun sürüyor -beğendiklerim aralarından sıyrılıyor ama tabi yine de normalden uzun sürüyor-, artısı ise sıkılmıyorsunuz ve finallerini izlemek yakın zamanlara denk geldiği için peş peşe bir çok final izliyorsunuz :) Neyse konumuza dönersek, vizeler öncesi son dizimi de dün akşam bitirdim, vize moduna girmeden onu anlatmak istiyorum.


Dizinin ismi Discovery Of Romance. Başrolllerinde Eric Moon, Sung Joon ve Jung Yu Mi oynuyor. Aynı çift daha öncesinde de Que Sera Sera dizisinde birlikte oynamışlar -benim de izleme listemde bu dizi ama daha fırsat bulamadım, olumlu yorumları var-.

Konusu ise şöyle, Kang Tae Ha ve Han Yeo Reum bir tren gezisinde tanışırlar ve ilk görüşte aşık olurlar.Beş yıllık ilişkileri yine başladığı noktada yani tren istasyonunda Yeo Reum'un ayrılmak istemesi ile biter. Ayrılıklarından beş yıl sonrasında ise garip bir tesadüf sonucu Tae Ha ve Yeo Reum karşılaşırlar. Kang Tae Ha Han Yeo Reum'u özlediğini ve hala sevdiğini farketmiştir ama ortada bir problem var, Yeo Reum yakın arkadaşı Do Joon Ho'nun  doktor arkadaşı Nam Ha Jin'le çıkmaktadır . Çift aynı zamanda evlilik planları yapmaktadırlar. Bu durumda Kang Tae Ha ne yapmalı ? Mutsuz olsa dahi kendisi ile mutsuz olmasını isteyecek kadar bencil iken nasıl bir başkası ile hayat kurmasını izleyebilecekt ? Peki Yeo Reum onu önemsemediğini düşündüğü için  Kang Tae Ha ile ayrılırken Nam Ha Jin'e karşı nasıl bir sevgili olacak  ? İzleyin gençler !



Pek ben ne düşünüyorum ? İlk bölümde sevmeyeceğimi düşünüyordum. Sonra bir baktım, bir sonraki bölümünü bekliyorum. Karakterlerle kızıp, karakterlerle üzülüyorum. Ben sevdim ya :) Zaten ikili ilişkileri eleştiren dizileri severdim, bunu da sevdim. Hele ki doktor Nam Ha Jin'e bayıldım. O ne naif adam öyle :) Normal de ikinci adamları pek sevmem ama bu sefer başka :) Naif adamları seviyorum ben ya, böyle kırılgan gözlerle bakan adamlar ne güzel adamlar :)

İzleyin, izlettirin !!

Not: Dolap sahnelerine bayıldım, beni de biri bulsun dolaplarda :)


23 Mart 2016 Çarşamba

Kore Dizisi : The Virtual Bride / The Eccentric Daughter In Law

Merhabalar, ben geldim.

Bugün taze bitirdiğim bir diziden bahsedeceğim size.


Dizinin ismi The Virtual Bride. Başrollerinde Ryu Soo Young ve Sistar grubundan Dasom var.

Konusuna gelirsek, Yıllardan beridir aynı ailenin yaşadığı ve bu aile sakinlerinin geçimlerini kimçi yapıp satarak sağladıkları bir ev düşünün. Tabi  bir de bu evin olmazsa olmazı huysuz, aksi, nalet dediğim dedik bir anne/kaynana. Buraya kadar herşey normal, işler artık ününü kaybetmiş  kız grubunun üyelerinden Oh In Young'un bir evlendirme programı çekimi için eve yerleşmesiyle çığırından çıkıyor. Peki bu evlendirme programı neden bu evde ? Çünkü anne çok huysuz, yapımcılar bu huysuz annenin halk tarafından sevileceğini ve programın eytinglerinin yüksek olacağını düşünmekte. Bunun yanında evin biricik bekar oğlanı Profesör Cha'ya tutkun derece düşkün :) Biricik oğlanına hiç bir kızı yakıştıramaz iken, kimçilerinin reklamı olsun diye sahte gelinin kabul eder. Ortada bu kadar etmen varken ortalık ne kadar karışıyor derseniz size sadece puuuuffffff diyebilirim. Çok keyifli, olayların hiç eksik olmadığı bir aile diziydi. Aile dizisi dememe bakmayın, tabisi romantizmi de vardı !!

Tatlıydılar vesselam :)
Her zaman ki gibi fikrime gelirsek, beklentimi düşük tutmama rağmen bir buçuk günde bitti dizi. Zaten 12 bölüm, bir çırpıda bitiveriyor. İzlerken çok eğlendim tabi bunda Profesör Cha'nın sesine hayran oluşumun da etkisi yok değil. O nasıl bir sestir arkadaş yaa, gözümü kapatıp sadece adamın sesini dinlemek geliyor içimden, o derece :) Neyse bu benim fikrim tabi ama siz yine de bir göz atın. İflah olmaz bir romantikseniz, seveceğinize eminim. Başrol kızın zaman zaman fazla Polyanna olduğunu düşünüyorsunuz ama yine de gözünüze batmıyor. İzleyin canlarım, ciğerlerim :)

Not: Dizide ki ufak çocuğun "iyi geceler" diyişine bayıldım :)

17 Mart 2016 Perşembe

Kore Dizisi : Hello Monster / Remember You

Merhabalar, ben geldim.

Ama ne geldim, ne geldim.

Dehşet sinirlendim, böyle son mu olur ?

Uzun zamandır izleme listemde olan bir diziyi beş dakika önce bitirdim. İsmi Hello Monster (bir diğer adı Remember You). Başrollerinde Jang Na Ra ve Seo In Guk oynuyor. Tabi bunun yanı sıra sevilesi ve nefret edilesi yan karakteri bol bir diziydi.Bu yüzden karakterleri aşağıdan bakabilirsiniz.

Resim www.yeppudaa.com adresinden alınmıştır.

Fikirlerimden önce;

Cha Ji An bu ekipteki tek kadın polistir. Bir cinayet yerine gittiğinde tuhaf bir adamla karşılaşırlar,  karşılaştıkları kişi ise bir  üniversitede hoca olan Lee Hyun 'dur. Bir sebepten ötürü kendini bulduğu cinayet alanında, gözlemleri sonucu ekibe yapılması gerekenler konusunda zekice öneriler de bulunmuştur. Ekip lideri (şefleri) bu hocanın kıvrak zekasının dava da çok faydası olduğunu  fark edince kendilerine danışmanlık yapmasını istiyor ve bu konuda bu zeki ama küstah kişiyi ikna etmek Cha Ji An'a kalıyor. Dizi bir özel bir polis ekibi ve ona yardım eden danışman etrafında başlayıp, sonrasında seri cinayetler ve bunların çözümleri ile devam ediyor. Dizi de bir Sherlock Holmes havası yoktu dersem yalan olur.

Peki benim fikrim ne ? Bu kadar güzel bir diziyi bu kadar dehşet kötü bitirebilmek çok zor olsa gerek. Yani tebrik ediyorum, zoru başarmışlar ! O kadar çok kötü son görmüş ben, bu dizinin sonunu en kötü ilk üçün içerisinde sayabilirim, o denli !!

Dizi ilk 15 bölümü ile çok iyi ama finali ile çok berbat, yanisi havada ve kötü sonları kaldırabiliyorsanız izleyin keza dizi çok güzel.

Not: Dizi ağırlıklı olarak suçların çözümü ve gizemlerin ortaya çıkması doğrultusunda ilerliyor. Romantizm yok denecek kadar az hatta romantizm seven ben için yoktu. Romantizm olmadan olmaz derseniz, izlemeyin.

14 Mart 2016 Pazartesi

Avengers / Avengers Age of Ultron (Yenilmezler / Yenilmezler Ultron Çağı)

Merhabalar, ben geldim.

Bugün ikincisini henüz izleyebildiğim bir film serisinden bahsedeceğim.

Filme geçmeden önce, ben dünyanın kurtarıldığı ve insanların yardım gördüğü süper kahraman fikrini severim. Bu zihniyette filmleri de bayılarak izlediğimi söyleyebilirim. En sevdiklerimin başını ise Transformers çeker ama bu başka bir yazı konusu :) Bugün konumuz Marvel karakterlerinden bazılarının bir araya gelerek dünyayı kurtarmalarını anlatan film serimiz Avengers yani Yenilmezler !!


Avenger serilerinde bulunan süper kahramanlar şöyle; Hulk, Thor, Demir Adam (Iron Man), Kaptan Amerika, Karadul,Clint Barton, Loki, Nick Fury. Bu karakterleri birbirinden iyi ve sağlam kişiler hayat veriyor. Listesine vermeme dahi gerek yok, izleyince anlarsınız zaten :) Ayrıca film afişiyle bile izlemelisiniz beni diyor ama tabi bu benim fikrim. Şuna da söylemeden geçemem bunda çizgi roman karakterlerini seven tarafımın da etkisi olabilir, orasını bilemicem :)

Konusuna gelirsek klasik, dünya tehlike de insanlığı kurtarmak gerek !!

Hep aynı olmaz mı zaten :)

Daha fazla yazmama gerek olduğunu sanmıyorum, eğer ki fantastik şeyleri seviyorsanız beklemeyin hemen izleyin derim :)

Not: Avengers serisinin devamı olan 3. film 3 Mayıs 2018 tarihinde vizyona girecekmiş !! Pofff ne uzun bir ara :(

11 Mart 2016 Cuma

Kore Dizisi : Cheese In Trap

Merhabalar, ben geldim.

An itibari ile bitirdiğim bir diziden bahsedeceğim size.


Dizinin ismi Cheese In Trap.

Başroldeki çocuğu You Came From The Star dizisinden dolayı çok severim bu ayrı fakat ...

Dizi hakkındaki kişisel yorumum net :

Vasat ve ötesi !!

İzlediğime bin pişmanım.

Bu kadar !!


Not: Dizide Baek In Ha'ya bayıldım !! Şahane idi. Baek In Ho'yu da sevdim bence doğruları ile, yanlışları ile doğaldı. :)

8 Mart 2016 Salı

Eskilerden Bir Esinti : Friends

Merhabalar, ben geldim.

Daha önceki şu yazımda sevdiğim komedi dizilerinden bahsetmiştim. Bugün onlara bir yenisini ekleyeceğim. Düzeltiyorum, benim için bir yenisi zira bahsedeceğim dizi 1994 yılında başlayıp 2004 yılında bitmiş 10 sezonluk eski bir dizi. Bense 2. sezonuna daha yeni geçtim.


Ve işte karşınızda Friends !!

Dizinin konusu şöyle, dizi de yakın 6 arkadaşın başından geçenler anlatılıyor. Süresi 20 dakika, bir bakmışsın bitiveriyor. Fikrimi sorarsanız, diziye bu kadar geç kaldığım için umarım kendim kendimi affeder. Bayıldım yav, daha ötesi yok diyeceklerimin. Hemen diğer sezonlarını da izleyeceğim. Karakterler öylesine tatlı ki insanın 10 sezon da bittiğini duyduğuna üzülesi, ağlayası geliyor. Sanki dizi hiç bitmemeli bir ömür devam etmeliymiş gibi hissettiriyor.


Dizinin başrol oyuncuları günümüzün en ünlü oyuncularının gençlik hali diyebilirim. Resme göre sol baştan şöyle, Lisa Kudrow (Phoebe Buffay), Matt LeBlanc (Joey Tribbiani), Courteney Cox (Monica Geller), David Schwimmer (Ross Geller), Jennifer Aniston (Rachel Green), Matthew Langford Perry (Chandler Bing)'dir.

Benim favori karakterlerim Phoebe Buffay ve Ross Geller bu arada :)

Sözün özüne gelirsek, çok ama çok seveceğiniz bir dizidir kendileri. Yayınlandığı dönemde de kırmıs geçirmiş herkesi :) Sadece final bölümünü 50 milyon küsür insan izlemiş :)

İzleyin, seveceksiniz...!!!

2 Mart 2016 Çarşamba

Gezenti ruhlu doğan insanlar el kaldırın !!

Merhabalar, ben geldim.

Evet evet aynen dediğim gibi, geldim.

Nası yani derseniz, okullar açılalı üç hafta olmuşken ben daha yeni gelebildim.

Neden mi ?
Bir Erdil Yaşaroğlu karikatürüdür.
Ruhum gezenti :) Yanisi şöyle, ben gezmeyi seven bir insanım. Bu dediğim hı hı anlıyorum tarzında birşey değil. Hakikaten gezmeye, yemeye, okumaya, izlemeye aşık insanlardanım. Okullar açıldı, ilk hafta evde kaldım ve orayı burayı gezmeye devam ettim. Sonrasında okula geldim, bir gün derse girip bu sefer il dışına arkadaş ziyaretine gittim :) İki gün diye gittiğim bu gezi ise beş güne çıkınca bir bakmışım ki neredeyse ilk ayını dolduracağımız eğitim-öğretim hayatımın ilk üç haftasında gezmişim.

Peki neden anlattım şimdi bunu ?  Pişman mıyım yani ?

Tabi ki hayırrrr !!

Size tavsiyem gezebildiğiniz kadar gezin. Çünkü geriye dönüp baktığınızda yanınıza kar kalan, yedikleriniz, gezdikleriniz, okuduklarınız, izledikleriniz. Başka da bir şey kalmıyor arkadaşım. Herkes ve her şey inan bir şekilde geçip gidiyor, amma iyi gidiyor amma kötü gidiyor ama sonuç olarak geçip gidiyor. Sürekli gezmiş ve hala gezen biri olarak, çok okuyan ve çok gezen birlikte en iyiyi biliyor.

Hadi kalk, oturma sen de gez !!

Sözün özü gezenti ruhlu doğan insanlar el kaldırın !! :):)