18 Ekim 2015 Pazar

Koca bir nesli sabah yedide kaldırdılar, sonra neden bunlar bu kadar atarlı ?

Yarın pazartesi. Doğru tahmin sendromdayım ama normalden biraz farklı.İnsanların çoğu pazartesi sendromu yaşarken ben pazartesi sendromundan ziyade uyanış saati sendromu yaşıyorum.Eger işe gitmek için erken saatte kalkacaksam günün önemi yok direk sendromlardan sendrom beğeniyorum. Keyfim yerle bir, ruh halim parça pinçik oluyor. Hatta eksiği var fazlası yok on ikiden önce kalkarak yaptığım her şey nefret sebebi bende. İş, okul, eğlence, seyahat...

Benim istediğim ve genelde bulamadığım, öğleden sonra okul olsun, iş olsun, gezme olsun, buluşma olsun.İş ve okul dışındakileri geç saatte gerçekleştirebiliyorum -bazen arkadaşlarıma yalvarmam gerekse bile-  ama yine de iş ve okul için sabahın köründe kalkıyorum. Kimi insanlar var mecburiyeti olmasa bile güne erken başlıyorlar, sabah 9-10 gibi kalkıyorlar. Bu duruma pek anlam veremesem de saygı duyduğum bir gerçek. Daha geç kalkarlarsa gün bitiyormuş, ben onların yalancısıyım. Şu yaşıma geldim daha bir gün bile kendi rızamla, keyifle o saatte kalkmadım, kalkamadım. Kalktığım günler de "tüh bu saatte kalktım sabahımı mundar ettim" diye diye hayıflandım. Şaka yapmıyorum, gerçekten o saatte kalktığımı kendime beş çocukla sokakta kalmış bir anne gibi dertli, mutsuz, çaresiz, kimsesiz bla bla bla -ne kadar olumsuzu çağrıştıran duygu varsa gerisiniz siz tamamlayın- hissediyorum.

O yüzden umarım bir gün bir hayatımı yön verirken karşıma sabahın köründe kalkmayacağım durumlar ortaya çıkar. Öğleden sonra işe başlarım.Sonra kaçta bittiği önemli değil.Önem arz eden sadece kaçta başladığı :)

Yine her zaman olduğu için baydırıcı uzunluktaki lafın kısası, erken saatte kalkma sendromu yaşayanlara selam olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder